İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, kurum iştiraki Kültür A.Ş. bünyesindeki İstanbul Kitapçısı tarafından yayınlanan “İsmet İnönü Kitabı” tanıtım toplantısının akabinde gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı.
İmamoğlu, “Hakkınızdaki suikast savı için soruşturması talebiniz olmuştu avukatınız aracılığıyla. Takipsizlik kararı verildi bir icra ya da teşebbüs olmadığı için. Avukatınızın açıklamasına nazaran de bir gün içerisinde verildi bu karar. Nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna, “Yanlış bir karar. Muhtemelen itiraz eder avukatımız diye düşünüyorum. Edecektir de. Düzeltilmesini umut ediyoruz. Natürel yani hukukçular gereğini yapar. Hukukun el verdiği ölçüde de bu cins tehditlere karşı, gereken soruşturmalar yapılır. Ya da birtakım kamu kurumları misyona davet edilir. Doğal savcının niyeti neydi? Hangi akılla ya da hangi prensipler üzerinden ‘Soruşturmaya gerek yoktur’ kararı verdiğini bilmiyorum. Ben akıl okuyamam. Lakin yanlış, çok makus bir karar olduğunu düşünüyorum. Düzeltilmesini umut ediyorum” karşılığını verdi.
SUİKAST ARGÜMANI KARŞILIĞI: “HUKUKUN GEREĞİ BU DEĞİLDİ”
İmamoğlu, “Sizin beklentiniz ne yöndeydi” sorusunu ise, “Pek doğal soruşturulması gerekir, araştırılması gerekir. Yani bu cümleler, kolay cümleler değil yani. Artık insan kendi ismine olunca da cümle kurmakta zorlanıyor yani. Hani benim kendimi savunmaya dönük bir niyetim yok. Bütün bu süreçlerin olma ihtimali vardır ve bunlar yaşandı Türkiye’nin siyasi hayatında. Ne yazık ki bu riskler ülkemizde her daim olmuştur. Artık de olacaktır. Daha sonra da olacaktır tahminen lakin günün sonunda hukuk gereğini yapmalıdır. O bakımdan, kendi adıma cümle kurmakta zorlanabilirim ancak hukukun gereği bu değildi” halinde yanıtladı.
İmamoğlu, gazetecinin, “Hukuken takipsizlik kararı verildi lakin sizin güvenliğiniz için ekstra bir önlem alındı mı” sorusuna, “Şu an bilgim dahilinde rastgele bir ekstra bir önlem yok” karşılığını verdi.
YEREBATAN SARNICI CEVABI: “ÇOK MAKUS BİR KARAR”
İmamoğlu’na sorulan öbür sorular ve İBB Başkanı’nın sorulara verdiği cevaplar şöyle oldu:
Şu an gündemde Yerebatan Sarnıcı ve cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilgili bir tartışma var. Geçtiğimiz günlerde Vakıflar Genel Müdürlüğü, tıpkı Galata Kulesi ve Taksim Seyahat Parkı’nda olduğu üzere, Yerebatan Sarnıcı’nın bir kısmına el koydu. Tam o günlerde de Cumhurbaşkanı Kararnamesi yayınlandı, belediyelerin idaresindeki müzelerin idaresini Ulusal Saraylar’ın alabileceği istikametinde. İBB de en çok müze sahibi olan belediyeler ortasında. Bu, İstanbul’a yönelik bir teşebbüs olarak da nitelendirildi. Siz bu iki gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Yani abesle iştigal. Bu, çok makus bir karar. Yani İBB’ye ilişkin olan bir alana, yere, Sarnıç’a, müzeye Cumhurbaşkanlığı’nın bir kararnamesiyle el konması. Tabiri caizse el koymak bu. Bu türlü bir şey mümkün değil yani, Anayasa’ya alışılmamış. Esasen Anayasa’ya alışılmamış, kanuna ters öbür işler de yapıldı. Hukuksal sürecimiz devam ediyor. Yani dün İBB’yi yönetenler, bugün yönetmiyor. Bugün cumhurbaşkanlığını yönetenler yarın da yönetmeyecek. Münasebetiyle hani bu kadar değişken, demokrasinin kuralıyla hareket eden bir ülkede, bulunduğunuz pozisyonla birlikte bir kurumun idaresinde olan yerlere tabiri caizse göz koymak, bu türlü bir karar almak ve bunun üzerinden aksiyonda, süreçte bulunmak yüzyıllardır var olan devlet kültürüne sahip bir Türkiye’nin uygulaması olmamalı bu formda. Yakışmıyor. Umut ederiz bunu makus niyetli bir formda kullananlar olmaz. Takipçisi olacağız. Natürel ki Meclis çatısı altında hem kümemiz hem oradaki milletvekillerimiz de gerekli süreçleri yapacaklar. Biz de kendi hukuksal işlemlerimizle ilgili gerekeni yapmaya devam edeceğiz”
“NE BAKANLAR YARIN KALACAK NE BİZ NE DE CUMHURBAŞKANI”
Az evvel kitap fiyatı üzerinden sizin bir eleştiriniz olmuştu artırımlarla ilgili. Ulusal Saraylar’ın el koyabilmesi, devralabilmesi ile ilgili atılım de İBB’ye yönelik mali bir atak de olabilir mi? Ya da sizi nasıl tesirler gelirler manasında?
“Türkiye’de en fazla bilet kesilen yer. Biz bir de 2 yıldır oraya önemli emek veriyoruz. Yani harika bir onarım gerçekleştirdik Sarnıç’ta. Sarnıç da müzeler ortasında en fazla geliri olan müzelerden bir tanesi. Aslında garip olan bu. Yani işte Galata Kulesi’nde yapılan üzere, burada yapılan üzere. Yani ne bugün o makamlarda bakan olanlar yarın kalacak ne Büyükşehir Belediye Lideri yarın yerinde duracak ne de Cumhurbaşkanı yerinde kalacak. Herkes değişecek. Temel olan, kurumlara yakışan hareketleri, devlet prensibimize yakışan hareketleri yapmaktadır. Bunun yapılmadığını görüyoruz. Istırapla takip ediyoruz lakin gereğini de yapıp, çabamızı vereceğiz. Yılda 10 milyonlarca liralık geliri olan bir müze burası. Maddi taraf kıymetli değil. Yani bu kurum, o maddi boyutundan ötürü vahlanacak durumda değil. Vahlandığımız sorun, az evvel bahsettiğim devlet olmanın, kurumsal bir ülke olmanın prensibine alışılmamış davranışta bulunmaları”
“BARAJLARIN TAŞMA RİSKİ YOK”
Yağışlardan sonra sizin istediğiniz üzere barajlar da doldu. Lakin İSKİ Genel Müdürü ve valiliğin de bir uyarısı oldu; taşkın olabilir, baraj kapakları açılabilir diye. Bu bahiste bir teklifiniz ve ikazınız var mı?
“Şu anda o kadar çok riskli bir yer yok. Önümüzde çok yağmur da gözükmüyor. Zati yüzde 88’lerde şu an doluluk. Münasebetiyle çok önemli riskler barındırmıyor. Barajların idaresi Devlet Su İşleri’nde. Gerekli ikazları yapıyor. Biz de yapıyoruz. Takip ediyoruz. Çok hassas bir durum olursa, sarfiyat orada bizatihi önlemlerimizi alırız”
News
