0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ege’de memleketler arası hava alanında NATO misyonu icra eden F-16 uçaklarımıza Yunanistan’ın Girit Adası’na konuşlandırdığı Rus menşeili S-300 hava füze sistemleri tarafından radar kilidi atılmıştır. Bir ülke uçağına radar kilidi atılması düşmanca bir davranıştır. Hele bu uçak NATO vazifesi icra ediyorsa bu düşmanlık direkt tüm üyeleriyle NATO’ya yapılmıştır… Amerika’nın Yunanistan’ın bir hava gücüne karşı S-300 sistemlerini harekete geçirmesine nasıl yanıt vereceğini merakla bekliyoruz” dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı’nda bu gece düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı Konseri öncesinde konuştu. Erdoğan Yunanistan’a ilişkin hava füze sistemi ögelerinin bir hafta içerisinde Türk F-16’larını üç defa radar kilidi atmasına değindi.

Erdoğan’ın konuşması şöyle:

• Anadolu’daki son devletimizin birinci asrını geride bırakmaya hazırlandığımız şu devirde artık tarihimizi daha güzel öğrenmemiz, ecdadımızı daha uygun manamızın önünde hiçbir mâni kalmadığına inanıyorum. Ulusal Uğraş kahramanlarımızın aile fertleri ile buluşmamızı hem onlar için bir hak teslimi hem de tarihimize ve ecdadımıza daha uygun sahip çıkmamıza vesile olacak bir adım olarak değerlendiriyorum.

“BU DÜŞMANLIK DİREKT TÜM ÜYELERİYLE NATO’YA YAPILMIŞTIR”

• Bir asır evvel kendi halklarını ve ülkelerini felakete sürükleyen Yunanistanlı siyasetçilerin maalesef bugün de birebir yanlışta ısrar ettiklerini görüyoruz. Daima söylediğimiz üzere Yunanistan bizim ne siyasi ne ekonomik ne askeri olarak dengimiz ve muhatabımız değildir. Tıpkı, bir asır evvel olduğu üzere bugün de Yunanistan’ı kullanarak ülkemizin vaktini ve gücünü boşa harcatmaya çalışanların asıl niyetlerini biliyoruz. Son günlerde yaşanan gelişmeler bu gerçeği inkarı mümkün olmayan bir açıklıkla herkesin önüne sermiştir. Bilindiği üzere; Ege’de milletlerarası hava alanında NATO vazifesi icra eden F-16 uçaklarımıza Yunanistan’ın Girit Adası’na konuşlandırdığı Rus menşeili S-300 hava füze sistemleri tarafından radar kilidi atılmıştır. Bir ülke uçağına radar kilidi atılması düşmanca bir davranıştır. Hele bu uçak NATO misyonu icra ediyorsa bu düşmanlık direkt tüm üyeleriyle NATO’ya yapılmıştır.

“AMERİKA’NIN NASIL KARŞILIK VERECEĞİNİ MERAKLA BEKLİYORUZ”

• Yunanistan, hava alanımızı ihlal ve uçaklarımıza taciz başlayan hasmane tutumlarını S-300 radar kilidi atma düzeyine çıkartarak aslında bize değil, NATO’ya ve müttefiklere meydan okumuştur; o kabiliyeti ve gücü varsa… NATO’nun en büyük gücü Amerika. Türkiye’nin büsbütün kendi güvenlik muhtaçlıkları için olduğunu defaatle söz ettiği S-400 sistemlerinin almasını güya kendi uçaklarına tehdit olarak görmüştü. Bu adımımız peşinatını ödediğimiz F-35 uçaklarının verilmemesinden her alanda savunma sanayi eserlerine ve hatta daha ötesine geçen ambargolara maruz bırakılmaya varan fiili hareketlerle karşılanmıştı. Artık tıpkı Amerika’nın Yunanistan’ın bir hava gücüne karşı S-300 sistemlerini harekete geçirmesine nasıl yanıt vereceğini merakla bekliyoruz. Üstelik Amerika bize vermediği F-35’leri Yunanistan’a ikram ederek Rus Hava Savunma Sistemleri’nin güya gözü üzere sakındığı bu uçaklarla tıpkı çuvala girmesinin yolunu kendi eliyle açmıştır.

“BİZ, TEDARİKÇİ ÜLKEYE KELAMIMIZ GEREĞİ F-35’LER İLE S-400’LERİ ASLA TIPKI SİSTEMDE KULLANMAYACAKTIK, KULLANMAZDIK”

• Biz, tedarikçi ülkeye kelamımız gereği F-35’ler ile S-400’leri asla birebir sistemde kullanmayacaktık, kullanmazdık. Lakin hiçbir türel, ahlaki, insani hudut tanımayan Yunanistan’ın bu pervasızlığı yapacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Amerika’nın Hindistan’ın S-400 tedarikini de yaptırım dışı bıraktığını ayrıyeten hatırlatmak istiyorum. Demek ki sıkıntı Rus Hava Savunma Sistemleri ile Amerika’nın askeri eserlerinin birlikte kullanılması değil, bizatihi mahsusen Türkiye’dir.

“İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZ HER TEKNOLOJİYİ GELİŞTİRME HER YAPITI İNŞA ETME HER HİZMETİ SUNMA İMKANINI YAKALAMIŞ BİR ÜLKEYİZ”

• Bize F-35 vermiyorlarmış. Aldığımız alternatif savunma sistemlerine reaksiyon gösteriyorlarmış. Ambargo uyguluyorlarmış; açıkçası hiçbiri umurumuzda değil. Biz bizden esirgenen her bir eseri er ya da geç üretmeye kabiliyetine, kapasitesine, kararlılığına sahip bir ülkeyiz; Türkiye’yiz. Kendi vizyonumuz ve gayelerimiz doğrultusunda gereksinim duyduğumuz her teknolojiyi geliştirme her yapıtı inşa etme her hizmeti sunma imkanını yakalamış bir ülkeyiz. Talep ettiğimiz uçakların verilmesinin, rastgele bir mevzuda dayanak sağlanmasının bizim için tek manası ülkemize karşı gösterilen dostluğun işareti olmasıdır. Türkiye geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz alt yapının üzerinde her alanda olduğu üzere savunma endüstrinde de kendi göbeğini kendi kesecek düzeye gelmiştir.”