Hamilelik devri biz bayanlar için hayli hassas bir periyottur. Hem duygusal olarak hem de fizikî olarak değişmeye başlanılan bu periyotta haliyle cildimizde değişir. Bu nedenle bilhassa hormonlarımızın da değiştiği bu süreçte, yapılan yanlışsız uygulamalar ve kullanılan yanlışsız eserler ile bu vakitlerin tadını da keyifle çıkarabiliriz.
Cilt ve Hoşluk Uzmanı Meltem Öztürk, hamilelikte cilt bakımına ait açıklamalarda bulundu.
Öztürk’ün açıklamaları şöyle:
Gebelik periyodu boyunca cildimizde yaşananları sırası şöyledir;
Hamileliğin birinci aylarında ostrojen hormonu minimal seviyede artar bu nedenle cilt durumumuzda sizi rahatsız edecek sorunlar daha yeni yeni oluşmaya başlar. Cildin sebum istikrarı değişeceğinden aknelenme görülebilir. Bu süreçte cilt paklığı ve nizamlı güneş gözetici kullanmak ilerleyen periyotlar için hoş bir önlem olur.
İkinci 3 ayda yani İkinci trimesterda, östrojen hormonu yaklaşık 40 katı civarına çıkar ve bu durum melanosit stimülan hormonunun (MSH) yükselmesine de neden olur. Şayet leke sorunu, leke geçmişi ya da lekeye meyilli bir cilt var ise bu periyotta leke ile karşılaşmak mümkündür. Bilhassa esmer şahıslar lekeye daha da meyillidir. Melazma , gebelik maskesi dediğimiz lekeler bu periyotta oluşmaya başlar. Yüz dışında koltuk altı, genital bölge ve göbek çizgisinde de lekelenme ile karşılaşılabilir. Bu periyotta cilt kurumaya ve kaşınmaya da başlar. Nem desteği yapmak hem çatlakları önleyecek hem de lekelenme durumunu denetim altına almanızı sağlayacaktır. Her ne kadar leke ile karşılaşılsa da leke açıcı uygulamalar ve leke açıcı kremler, lazer sistemleri, enjeksiyonlu uygulamalar için hamilelik sürecinin bitmesi beklenmelidir.
Son 3 ayda ise birçok hormon üzere relaksin hormunu artışı da yaşanır. Bu hormon eklemlerde azamî esneklik sağlama fonksiyonu gören ve doğum kanalını hazırlayan hormondur. Bu hormon nedeniyle cilt, kolajen sentezleme özelliğini de büyük oranda yitirir ve buna bağlı olarak yüzde pembeleşme yahut kılcal damar sorunları ile karşılaşılabilir. Bu periyotta de güneş gözetici ve nemledirici ihmal edilmemelidir. Bilhassa cilt sıhhati için de çok değerli olan bol su tüketimi, bu devirde de çok kıymetlidir.
Peki gebelik periyodunda hangi içerikleri kullanmalı ya da hangi içeriklerden kaçınmalıyız?
Artık hepimiz güneş muhafaza kullanmanın kıymetini biliyoruz. Bilhassa gebe bayanlar, spf50 ve üstü birebir vakitte mineral filtreye sahip güneş müdafaa tercih etmelidir.
Parfüm, paraben, silikon, alkol, oksibenzon, Retinol, A vitamini türevleri, yüksek oranda salisilik asit, benzoil peroksit üzere etken hususlarını barındıran eserlerden uzak durmalıdırlar. Birden fazla bayanımızın cildinde bu periyotta hassaslık olabileceğinden ötürü peeling üzere agresif uygulamalar ve eserler önermiyoruz. Birinci 3 ay- 4 ay çok kıymetlidir. Klinik ya da Salonlarda yapılan Profesyonel bakımları 4. Aydan sonra planlayabilirler.
Tercih edebileceğimiz içerikler ise, C vitamini cilt için süper bir antioksidandır. Yani bu devirde bozulacak olan cildimizi müdafaa altına alan pak bir içerik olduğu için rahatlıkla tercih edilebilir. Tıpkı vakitte gebeler için inançlı içerik olan bakuchiol peptid ise hem nemlendirmesi hemde antiaging tesirleri nedeni ile günlük rutinlerine eklenebilir. Ek olarak; lactic asit, glikolik asit, azleaik asitler de uzman denetiminde kullanılabilir. Yeniden Niasinamid ve Hyalüronik Asit nemlendirme olarak meskende günlük rutinlerine eklenilebilen muteber içeriklerdendir.
Son olarak; kolajenler üzere ağızdan alınan cilt sıhhati destekleri tercihen alınmamalı ya da kesinlikle hekiminize danışarak alınmalıdır.
Gebelik sürecinin sonunda, lohusalık devri dediğimiz birinci 40 gün , cildimizi kesinlikle çok sıcak ve soğuk sulardan, buhardan ve güneş ışığından korumalıyız ki oluşan leke ya da cilt sorunlarımız kalıcı hale gelmesin.
News
