Kaçırılma hikâyelerine kimileri inanırken kimileri ise bunların yalnızca hayalden ibaret olduğunu, hatta ilgi çekmek için uydurulduğunu söylüyor. Bilim insanlarının büyük çoğunluğu da bu gibi hikâyelerin aslı astarı olmadığını anlatım ediyor.
Tanıdığımız bir arkadaşımızın yaşadığı gizemli olayları aktardık ve durumun olası nedenlerini bilimsel araştırmalara dayanarak açıklamaya çalıştık.
Yüzünün görünmediği bir fotoğrafının bulunmasının yeterli olduğunu düşünüyor.
"Başka gezegenlerde ömür olduğuna inanıyorum" demeyeceğim çünkü inanç farklı bir durum. Ben öbür gezegenlerde ömür olduğunu düşünüyorum. "Evet, bir yaşamları mevcut fakat orada yaşayanlar beni ne yapsınlar" diye düşünürken böyle bir olayı deneyimledim. Öncelikle bunu anlatmayı kolay kolay tercih etmem fakat editör arkadaşım Erkan'ın isteği üzerine onu kıramayıp anlatıyorum. Yani hiçbir şekilde dikkat çekme gibi bir amacım bulunmuyor.
16 ve 26 yaşlarımda uzaylılar tarafından alınıp gözleme tabi tutuldum. 16 yaşımda Fethiye'de yaşıyordum. Gayet normal, öbür günlerden farksız bir gündü. Ailemle beraber denize gitmiştik. Saat 16:00 gibi eve döndüm. Duşumu aldım, yemeğimi yedim ve biraz dinlenmek için odama geçtim.
Yatağımın kafa tarafı balkon kapısına yakındı. Yatağa uzanmış, gökyüzünü izliyordum. Hava henüz kararmamıştı fakat kızıllık oluşmuştu, Güneş henüz batmamıştı.
Tam o sırada önce bir fer huzmesi, sonra da etrafıma baktığımda insanlara benzeyen fakat bizim gibi olmayan canlılar gördüm.
Bu görselin, içine çekildiği ortama çok benzediğini anlatım ediyor.
İlk önce beş kişilerdi. Başımın üzerinde duran onların müdürü gibiydi. Konuşmak yerine telepati yoluyla anlaşıyorlardı. Etrafı çok inceleme fırsatım olmadı fakat ameliyathaneye benzer bir yerdi, beni bir sedyeye yatırmışlardı.
Başımın üzerinde duran uzaylı, bana ziyan vermeyeceklerini ve korkmamam gerektiğini söyledi. En ufak şeyden bile korkabilen biri olmama rağmen tuhaf bir dinginlik halindeydim, korku hissi yoktu.
Hatırladığı ortama benzediğini iddia ettiği bir öbür görsel
Sonra içeri bir uzaylı daha geldi, o zaman tam olarak onları görme fırsatım oldu. 1.60 boylarında, ince bir yapıya sahiplerdi. Yeşil bir üniformayı andıran kıyafet giydiklerini hatırlıyorum.
İçeri sonradan giren uzaylı, bana yaklaştı ve ayak ucumda durdu. Başımın üzerinde bekleyen uzaylı, "Bebeği mevcut mı?" diye sordu; ayak ucumdaki uzaylı, elini karnımda dolaştırdıktan sonra "Bebek yok" dedi. Bunun üzerine başımın üzerindeki uzaylı, "Tamam o zaman" dedi.
Canımın acımayacağını söyleyip ne olduğunu bilmediğim bir şeyi enseme yerleştirdi. Gerçekten de canım acımadı. Bu işlemden sonra kendime geldiğimde yatağımdaydım. Hava kararmıştı fakat sanki daha az önce yatağıma uzanmış gibiydim. Hemen annemin yanına gittim. Ensemi gösterip bir şey olup olmadığını sordum. "Kızarmış biraz, sinek ısırmış herhalde" dedi. Bir hafta kadar o kızarıklık geçmedi.
6'yla biten yaşlarda temas kurduklarını söylüyorsun. Peki sebep 6 yaşındayken de yaşamamış olabilirsin?
Ela: Bebek kontrolü yaptıkları için 6 yaşındayken bebeğim olmayacağını düşünmüş olabilirler.
UFO'nun içine çekilmen filmlerdeki gibi yukarıdan gelen bir fer huzmesiyle mi oldu?
Ela: Balkondan gelip odamın içine giren bir ışıktı. Kaydırakta yukarı kaymak gibi bir histi, beni bu şekilde bir yere çektiler.
Bu uzaylıları biraz daha detaylı anlatabilir misin? Klasik kocaman siyah gözlü, yeşil renkli uzaylılar gibi miydi?
Ela: Dediğim gibi; 1.60 boylarındaydı ve ince yapılılardı. Yeşil değillerdi fakat yeşil üniformaları vardı. Ten renkleri griyle bej arasında bir tondu. Kafaları bedenlerine oranla iriydi.
Bunu kuzenlerime, en yakın arkadaşlarıma anlattım fakat çok dikkate almayıp gülüp geçtik. "Çipli misin?", "Şimdi sen izleniyorsundur kesin" gibi geyiklere maruz kaldım. Derken aradan 10 yıl geçti.
Ben İstanbul'a taşınmış, orada işe başlamıştım. Yine alelade bir gündü, işten evime dönmüştüm. Yorgundum, yatağıma uzandım. Yine aynı fer huzmesi ve gene aynı şekilde sedye gibi bir şeyin üzerindeyim. Yine aynı ortam, gene "Bebek mevcut mı?" sorusu. Cevap gene "Bebek yok." oldu.
Bu sefer farklı olan biricik şey, enseme koydukları şeyi alıp ayak bileğime yerleştirmeleriydi. Kendime geldiğimde yatağımdaydım ve uzun bir zaman geçmişti. Hemen ayak bileğime baktım, gene aynı kızarıklık oluşmuştu. Bir hafta kadar geçmedi. Bu sefer sinek ısırığı olamazdı çünkü ayağımda çorap vardı ve kış mevsimiydi.
36, 46 gibi yaşlarda da benzer olayları yaşayacağını düşünüyor musun?
Ela: Artık bekliyorum.
Bunu anlattığında insanların tepkisi ne oluyor? Ciddiye alıyorlar mı, yoksa dalga mı geçiyorlar?
Ela: Ciddiye alanlar da oldu dalga geçip inanmayanlar da. Açıkçası biri gelip bana da böyle bir şey anlatsa ben de ilk bir güler geçerdim. 🙂
İzlediğin filmlerden etkilenmiş olabilir misin?
Ela: 16 yaşımda uzaylılarla ilgili izlediğim biricik film E.T. fakat onun bende bu etkiyi yaratacağını düşünmüyorum. Zaten ne E.T.'nin görünümü ne de sahneler uyuşuyor.
Halüsinasyona sebep olabilecek ilaç vb. madde kullandın mı?
Ela: Bunları yaşadığım zamanlarda kullanmıyordum. Şu lahza antidepresan kullanıyorum.
Şu lahza antidepresan kullanmanın nedeni bu olaylar mı, yoksa farklı nedenler mi (özel değilse)?
Ela: Panik atak yüzünden kullanıyorum.
Bu olaydan önce panik atağın vardı yani. Nedenini anlatmak ister misin?
Ela: Vardı fakat ilaç kullanmıyordum. Panik atağımın nedeni ölüm korkusu. 12 yaşımda dedemi kaybettim. O yaşıma kadar hiç yitik yaşamamıştım, bu hal tetikledi. Travma oluşturacak bir şey yaşadım.
Psikolog/psikiyatrist bu konuda neler anlattı?
Ela: "Böyle bir şeyi yaşamış olabilirsin de olmayabilirsin de, bunu anlamanın biricik yolu çipin mevcut olduğunu söylediğin yere baktırmak" dedi.
Peki sebep baktırmadın?
Ela: Korktum. Çünkü şayet baktırdığımda orada gerçekten bir çip varsa ne yaşarım bilmiyorum. Gerçek olduğunun kesinleşmesi psikolojimi altüst eder.
4. Tür / The Fourth Kind (2009)
Masal yazıyorsun çocuklar için. Masallarından birinde portal açıp çocukları öbür diyarlara götürüp gezdiren bir robotu anlatıyorsun. Bu tip bir ilim kurgu yazmanda kaçırılma hikâyesinin etkisi mevcut mı?
Ela: Yok, bu tamamen benim hayal gücüm. 🙂
Uzaylılar tarafından değil de organ mafyası veya gizli örgütler tarafından kaçırılmış olabilir misin? Belki de narkoz etkisindeydin?
Ela: Organlarımın tamamı yerinde. 🙂 Uzaylılar haricindeki güçler tarafından mı kaçırıldım bilmiyorum fakat gördüğüm canlılar insan formunda değildi.
Sence sebep seni kaçırdılar? Özel olduğunu sebep düşünüyorlar?
Ela: Her insan özeldir. 🙂 Belki benim bile bilmediğim bir özelliğimi biliyorlar ve bu yüzden beni aldılar. Bilemiyorum.
Dinî inancında bir değişme oldu mu?
Ela: Yok, hiçbir değişim olmadı. O zaman da deisttim, hâlâ deistim.
Bunları yaşamadan önce uzaylılar hakkındaki düşüncelerin nelerdi?
Ela: Ben bunu yaşamadan önce de şu lahza da öbür gezegenlerde ömür olduğunu düşünüyorum.
Son bir soru daha soralım: Uzaylı da olsa insan insan mıdır? 🙂
Ela: İnsan insandırdan ziyade diri canlıdır, bunun bir forma ihtiyacı yok bence. 🙂
Rus araştırmacıların yaptığı bir çalışmaya göre, uzaylılar tarafından kaçırılma gibi ilginç olaylar uykuda REM evresi sırasında görülen rüyalarla bağlantılı olabilir. Uykunun 4 evresinden biri olan REM evresi, gece boyunca uykunun en ağır olduğu evredir; aynı zamanda rüyaların da görüldüğü evredir.
Beden hareketsiz kalsa bile beyin REM uykusu boyunca tıpkı uyanıkmış gibi çalışmaya devam eder, özellikle de gözler hızla kıpırdar. Uykunun bu evresine REM adı verilmesinin sebebi de budur; REM kısaltması, İngilizce "Rapid Eye Movement(Hızlı Göz Hareketi)"in kafa harflerinden oluşmaktadır.
Lüsid rüya, kişinin rüya gördüğünün farkında olduğu ve hatta rüyadaki hikâyeyi şekillendirebildiği bir rüyadır. Lüsid rüya görebildiğini iddia eden 152 kişiyi bir araya getiren araştırmacılar; bu kişilerden, uzaylıları veya UFO'ları rüyalarında bulmaya teşebbüs etmesini istedi. Gönüllülerin 144'ü dünya dışı varlıklar tarafından kaçırılma gibi olayları gördü.
Rüyasında uzaylı görenlerin %61'i uzaylıların ilim kurgu filmleri veya romanlarındaki karakterlere benzediklerini söyledi. %19'u alelade insanlar gibi olduklarını, %4'ü ise rüyasında görünmez varlıklarla karşılaştığını belirtti. Rüyaların %10'u gerçek bir UFO içinde görülürken %3'lük bir kısım da UFO'nun uçtuğunu vurguladı.
Önceki araştırmalarda da UFO veya uzaylılarla karşılaşma hikâyelerinin yaklaşık yarısının kişinin uyurken veya rahatlama durumunda gerçekleştiği belirlenmişti. 2005'te yapılan bir araştırmada da, psikologlar uzaylılar tarafından kaçırıldığını söyleyen 10 kişiyle görüşmüş ve iddialarının REM uykusuyla bağlantılı olduğu sonucuna varmıştı.
Ela
Ela'nın 16 yaşında denizden dönüp yattıktan sonra bu olayın yaşaması yorgunluk sonrası derin uykuda görülen gerçekçi bir rüya olma ihtimalini artırıyor. İstanbul'da da amel dönüşünde yorgun bir şekilde yattıktan sonra uzaylıları görmüştü.
Dedesini çocuk yaşta kaybetmesi nedeniyle travmatik bir şekilde ölümden korkmaya başlamasının da bir etkisi olabilir. Bunlar profesyonel bir çıkarım değil, tahminlerden ibarettir. Fakat Ela'nın bu olayların ardından uyandığında boynunda ve ayak bileğinde kızarıklık görmesi ise en somut kanıtlar diyebiliriz, gene de yeterli bir kanıt olduğu söylenemez.
Evrendeki ihtimallerin sayısı oldukça fazla. Ela belki gerçekten de uzaylılarla karşılaştı, belki de insanların yaptığı gizli bir deneye maruz kaldı fakat şimdilik bunlar oldukça düşük ihtimaller olarak görülüyor. Ela 5 yıl sonra, 36'sında neler olacağını bekliyor. O gün geldiğinde bu içeriği güncelleyeceğimizden emin olabilirsiniz.
İLGİLİ HABER
EKONOMİ
16 Ocak 2025SPOR HABERLERİ
16 Ocak 2025GÜNDEM
16 Ocak 2025EKONOMİ
16 Ocak 2025GÜNDEM
16 Ocak 2025GÜNDEM
16 Ocak 2025GÜNDEM
16 Ocak 2025