“Sabahtan beri sayıları dinliyorum ancak içimden şöyle geçiyorum, çabucak ihracatla ilgili olduğu için söyleyeceğim: Keşke bizler geldiğimizde yani yirmi yıllık iktidarımızın öncesinde, 2002 yılında geldiğimizde sayılar 240 milyar dolar düzeyinde olsaydı da biz de 500 milyar dolar düzeyine getirseydik. Bir örnek vereceğim, burada madenci arkadaşlarımız var, maden bölümüyle ilgili çok bilgi verdiler. Ben de yıllarca Afrika’da madencilik yaptım, hala de bakır madenlerim var, münasebetiyle madenciliğin ne kadar sıkıntı olduğunu bilen bir insan olarak da konuşuyorum.”

Partisinin yaptığı çok efektif siyasetlerle 2021 yılı sonucunda 7 milyar 600 milyon dolarlık maden ihracatı gerçekleştiğini anlatan Taşkesenlioğlu, konuşmasının devamında şu tabirlere yer veriyor:

“10 katına kadar artırdık. İthalatımızı da 5,6 milyar dolar düzeyinde yapmış olduk. Yani madencilikte ihracatın ithalatı karşılama oranı istikrarda gitti… Bir diğer şey, bakır madeniyle ilgili geçen sene Siirt’te özel kesim ve milletlerarası yatırımcıların dayanağıyla açılan çok önemli bir bakır yıkama tesisi var. Ben bakır çıkartıyorum, ne kadar sıkıntı çıkarıldığını görüyorum. En değerlisi bakır işletme tesisleri ve Türkiye’de maalesef bakır işletme tesisleri önemli manada zarardaydı. Yeniden Güç Bakanlığımızın yaptığı makul siyasetlerle hem Türkiye’de bakır işletme kapasitelerimizi geliştirdik hem de 2002 öncesine baktığımızda yüzde 10’ların üzerinde bakır ihracatımızın artışlarını gerçekleştirmiş olduk. Hasebiyle, aslında, Türkiye’nin, evet, kıymetli açıkları var ithalatta, kabul ediyoruz fakat onlarca alanla ilgilendiğimiz üzere, bu alanla da ilgiliyiz ve bu alanların da tahlilini yeniden AKP iktidarıyla gerçekleştiriyoruz.”

‘SUDAN’A TANZANYA’YA İLAÇ SATTIM’

TBMM tutanaklarına nazaran, AKP’li Taşkesenlioğlu konuşmasının devamında Afrika’da yürüttüğü ticaret hakkında da bilgi veriyor. Taşkesenlioğlu, şöyle devam ediyor:

“Kanun teklifiyle ilgili söylemem gerekirse, ihracatı gerçekleştirirken hepimizin en değerli şeyi aslında bir kefalete gereksinim duyuyor olmamızdı ve geçen sene burada… Ben Komitemize da teşekkür ediyorum. Türkiye’de ihracatı yaptım lakin ben dolaylı olarak yaptım; Sudan’a ilaç sattım, Tanzanya’ya ilaç sattım, tarım aletleri sattım; Uganda’ya, Ruanda’ya farklı eserler gönderdim. Hasebiyle, ihracatı geliştirirken en değerli kasvetimiz, aslında finansmana erişim noktasındaki sıkıntılarımızdı. İhracatı Geliştirme Anonim Şirketini kurarak aslında bu finansmana erişim noktasındaki badireleri da bertaraf ettik. Fakat geldik gördük ki talep çok fazla olunca sermaye yapısını güçlendirmek lazımdı. Bu manada da ihracatçı birliklerimizin -yine Ticaret Bakanlığımızın oluru doğrultusunda- yedek akçelerinin bir kısmını İhracatı Geliştirme AŞ’ye aktararak aslında ihracatta hepimizin karşılaştığı finansmana erişim ya da finansmanın genişlemesi noktasında kaynak sağlamış oluyoruz yani bana nazaran, kanunun en kıymetli noktalarından bir tanesi bu…”