Bahar ayları ile birlikte başlayan sıcaklık ve basınç değişimleri, insan bedeni üzerinde hem fizikî hem de ruhsal değişikliklere neden oluyor. Kış mevsimi ile yavaşlayan metabolizmanın, bahara geçiş devrine çabucak ahenk sağlayamaması ile ortaya çıkan yorgunluk, gerilim, uykusuzluk üzere sorunlar, bireylerin hayatlarını olumsuz etkiliyor.
Baharın gelmesiyle canlanan tabiata inat, pek çok insan yorgunluk hissediyor. Bahar yorgunluğu tabiatta meydan gelen ısı, ışık değişikliklerinin insanlarda yaptığı fizikî ve ruhsal farklılıklar olarak tanımlanırken, ergenler, yaşlılar ve düşük tansiyonu olan bayanlarda yorgunluk daha çok görülüyor.
BAHAR PERİYODUNDA BUNU YAPMAYIN!
Diyetisyen Ayşe Korkmaz, baharın olumsuz tesirlerinin hafifletilmesine yardımcı olacak tekliflerde bulundu.
Korkmaz, bahar yorgunluğunu kolay atlatabilmek için beslenme tertibine dikkat etmek gerektiğini belirterek, “Bahar periyodunda protein içeriği yüksek diyetler uygulanmamalı” ikazında bulundu.
“SEROTONİN HORMONU BAHAR YORGUNLUĞU İLE YAKINDAN İLİŞKİLİ”
Bahar yorgunluğunu kolay atlatabilmek için beslenme tertibine dikkat etmek gerektiğini belirten Korkmaz, şunları kaydetti:
“Vücudumuzda doğal olarak bulunan ve bizlere memnunluk veren hormon olarak bilinen serotonin hormonunun bahar yorgunluğu ile yakından bağı var. Günlük aldığımız besinlerin triptofan ölçüsünün varlıklı olması serotonin hormonun düzeyini artırıyor. Bu sebeple beslenme alışkanlıklarımızda triptofan ölçüsünün yüksek olduğu kaju, ceviz, fındık, badem üzere kabuklu yemişlere, susam, kabak çekirdeği, soya fasulyesi, buğday, pirinç, tam buğday ve mısır üzere tahıllara yer vermek büyük ehemmiyet taşıyor.”
Antioksidan içeriği yüksek olan zerzevat ve meyveler ile Omega-3 açısından güçlü olan besinlerin her gün tüketilmesine itina gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Korkmaz, şöyle devam etti:
“Antioksidan içeriği yüksek olan besinlerin alımı seratonin düzeyinin yüksek kalmasını sağlar. Bu nedenle her gün farklı renkte 2 adet meyve ve her öğünde rengarenk bir salata tüketmeye ihtimam gösterilmeli. Tıpkı vakitte somon, semizotu, soya fasulyesi, yumurta, ceviz, çiya ve keten tohumu üzere omega-3 açısından güçlü besinlere de gün içerisinde kesinlikle yer verilmeli. Kâfi ölçüde tüketilmediği düşünüldüğünde uzman önerisi ile tablet biçiminde de alınabilir. İkinci beyin olarak isimlendirilen bağırsak sıhhati için ise kefir, yoğurt, turşu, şalgam, tarhana, sarımsak, sirke, pırasa, soğan, muz, kuşkonmaz, enginar üzere probiyotik ve prebiyotik içeriği yüksek olan besinleri tüketmek de hayli değerlidir.”
“YORGUNLUĞUN NEDENİ D VİTAMİNİ, DEMİR, B-12 VE MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ OLABİLİR”
Ayşe Korkmaz, yorgunluğun nedeninin D vitamini, demir, B-12 ve magnezyum eksikliğinden de kaynaklanabildiğini belirterek, “Bu vitaminlerde eksiklik olması durumunda uzman önerisi ile destek tablet alınması gerekebilir. D vitaminin D-3 / K-2 formu daha uygun emilirken; demir desteğinin yanında C vitamini içeren bir besinin de alınması emilimi olumlu istikamette etkileyecektir” ifadesini kullandı.
“YULAF EZMESİ VE 1 KÜÇÜK MEYVE TERCİH EDİLEBİLİR”
Bahar devrinde kilo vermek için protein içeriği yüksek diyet uygulamanın âlâ bir tercih olmadığının altını çizen Korkmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Protein yüklü diyetlerde triptofan ölçüsü az olduğu için seratonin sentezini olumsuz tarafta etkiliyor. Bu nedenle gün içinde belirli ölçüde karbonhidrat içeren besinlerden (buğday, mısır, zerzevat ve meyve) istikrar içinde tüketmek gerekiyor. Güne kesinlikle istikrarlı bir kahvaltı ile başlanılmalı. Tam buğday ekmek, 1 adet yumurta, 1 çeşit peynir, bol yeşillik, zeytin, ceviz ya da 1 kase süt, yulaf ezmesi ve 1 küçük meyve tercih edilebilir.
Yapılacak birkaç değişiklik ile bahar yorgunluğundan kurtulmak mümkün. Tüm tekliflere ek olarak, günde 2-2.5 litre su içmeyi ihmal etmeyerek, melisa, papatya, lavanta bitkilerinden yapılan çayları tüketerek ve haftada 3-4 sefer 30 dakika tempolu yürüyüş yaparak bahar yorgunluğunuz ile baş edebilirsiniz.”
News
